Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları
29 dk okuma süresi

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Göç Dairesi ve zoraki iskan politikası

Abhaz halkının önemli bir bölümü yurtlarından koparılarak Osmanlı İmparatorluğunun Anadolu ve Orta Doğu bölgelerine sürgün edilmişlerdir. Geride kalan Abhazlar ise Çarlık rejimi tarafından “suçlu” ilan edilmişlerdir. Abhaz halkına karşı yöneltilen bu ithamın sebebi sömürgecilere karşı on yıllarca ulusal kurtuluş savaşı vermelerine dayanıyordu. Harap edilmiş Abhazya’ya 1860’ların sonlarından itibaren özellikle 1877-1878 yılları arasında yaşanan Türk-Rus Savaşı’ndan sonra yoğun biçimde çoğu Megrel olmak üzere Gürcü, Ermeni, Rum, Estonyalı, Bulgar, Alman ve Moldovalı yerleştirilmiştir. Çar yönetimi, iskan politikası süresince Abhazların anayurtlarına dönmelerine izin vermemiştir.

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

Abhazya’ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları

İlginizi çekebilir: Abhazya’daki Estonlar

1897 nüfus sayımına göre Sohum bölgesinin doğal artış sürecindeki nüfusu % 55.3 Abhaz (yani 58.697 kişi), % 24.4’ü Gürcü (23.810’u Megrel olmak üzere 25.873 kişi), % 6.1’i Ermeni (6.552 kişi), % 5’i Rum (5.393 kişi), % 4.9’u Rus (5.135 kişi) halkları olmak üzere toplam nüfus 106.000 kişiden oluşuyordu.

Menşevik işgali döneminde başlatılan göç politikası 1937’de Beria’nın yönetiminde eksiksiz uygulanmaya başlanmıştır. Gürcü çiftçi ailelerinin Abhazya’ya iskanı belirli bir süre boyunca Narkomzem (Gürcistan Tarım Bakanlığı) tarafından koordine edilmiş, daha sonraki aşamalarda ise iskan politikası 27 Mayıs 1939 tarihli CC VKP/6/ve SSCB Sovkarnom (Halk Komiserleri Konseyi) kararına dayanılarak uygulanmaya konulmuştur. Sovyetler Birliği Göç Dairesi, 14 Eylül 1939 tarihinde bu karara göre kurulmuştur. 27 Mayıs 1939 günü “SSCB Sovkarnom altında göç örgütsel özellikleri” yasası da kabul edilmiştir. Göç Dairesi personelinin 135 kişiden, Yerel Daire bölüm ve hizmetlerinin cumhuriyet, geniş ve dar bölgede üye kadrosunun ise 11.100 kişiden oluşması öngörülmüştür. Ağustos 1939 ile 1 Ocak 1940 arasındaki Göç İdaresinin giderlerinin üç milyon ruble olacağı tahmin edilmiştir. Yerel göç bölüm ve hizmetlerinin oluşturulmasının 1 Ekim 1939’a kadar tamamlanması kararlaştırılmıştır. Aynı yıl Gürcistan Sovkarnom’u altında Gürcistam Göç İdaresi kurulmuş ve başına “Abhaz Muhtar Cumhuriyeti (Özerk Cumhuriyeti) Sovkarnom’u altında göç dairesi kararları” çalışmasının yazarı V. Rapava getirilmiştir. Hemen ardından da Abhazya’da sistemli ve planlı iskan başlatılmıştır. Gürcistan Sovnarkom’u 25 Ekim 1939’da “Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde tarımsal göç projesi yasasını” kabul etmiştir. Sovyet Cumhuriyet Sovnarkom’u, Gürcistan Göç Dairesi tarafından sunulan ve “yoğun yerleşim ile zengin yerüstü kaynaklarına sahip Abhazya Muhtar Cumhuriyeti’nde 700 yeni evin inşa edilmesini” öngören projeyi kabul ederken tüm Gürcistan’da 1.150 ev yapılması planlanmıştır. Göç politikası ile yeni yerleşim birimlerinin inşası ve su-elektrik altyapılarına toplam 28.9 milyon ruble harcanmıştır. Gürcistan Göç Dairesi’nin, Abhazya Cumhuriyeti Sovnarkom’u altında faaliyet gösterdiği dönemdeki başkanlıklarını Gagua, Djandzgava ve A. Djikia yapmıştır. Gürcistan SSC’de 1940 yılında tarımsal göçün başlatılmasına yönelik 31 Ekim 1939 tarihli ve V. Rapava’ya ait imzalı talimatnamede şunlar belirtilmiştir:

“Gürcü çiftçilerin Abhazya Muhtar Cumhuriyeti’ne göçü ve iskanı, boş arazi ve bakir toprakların ataletten (durgunluk, işlevsizlik) kurtarılmasını hedefliyor. Çünkü yerli halk (Abhazlar) yeterli işgücünden yoksundur.”

1941 yılında Abhazya üzerine çekilen 30 dakikalık bir belgeselden alınan bu görüntülerde, Gagra, Gudauta ve Oçamçira bölgelerinde oluşturulan yerleşim yerlerinden bahsetmekte ve Abhazya’ya yerleştirilen Gürcüleri, evlerinin inşasını ve bir ailenin yapılan eve taşınmasını göstermektedir.

Oçamçıra bölgesinin Kındığ köyü (Kindgi) yerleşim biriminde Beria’nın adı verilen yeni oluşturulmuş Kolektif Çiftliğe 1.600 hektar toprak tahsis edildiği ve 1939 yılında 230 ailenin yerleştirildiği, 1940’da da 180 ailenin daha iskanının planlandığı “talimatnamede” belirtilmiştir. Yeni göçmenler Adziubja, Bambora, Bzyb, Atara, Kinguisepp, Ldzaa, Akvaska ve diğer köylerdeki yerleşim birimlerinde yaşayacaklardır. Bu köylerin ekilebilir topraklarından 7.000 hektardan fazlası göçmen Gürcülere verilecektir. 1940 yılı için yapılan tahmini ormanlık arazinin 1.850 hektarı kaplayacağını öngörmektedir. Gürcü göçmenlerin Abhazya’ya geliş yılları ve aylarına göre tutulan sayılarının, isimlerinin, göçmen olarak geldikleri bölgeler ve Gürcistan’da ikamet ettikleri yerleşim alanlarının kayıtlı olduğu raporlar korunmuştur. Gürcü göçmenler daha çok Tsaguerski, Gueguechkoıski, Chakharotskuiski, Tsalendjikski, Abashski, Tsakbaevski, Zugdidski, Ambrolaurski, Khobski, Tsulukidzevki, Ozurguetski ve batı Gürcistan’ın diğer bölgelerinden gelmişlerdir. Mesela, 25 Temmuz 1940’da Oçamcıra’daki Adziujba köyünde Bakradze’nin adı verilen kolhozda (tarım üretim kooperatifi) 264 aile aynı yılın 22 Ekim’e kadar Gudauta bölgesindeki Zvandripsh köyünde Stalin’in adı verilen kolhoza da 95 aile yerleştirilmiştir. Abhazya Muhtar Cumhuriyeti’ne yukarıda bahsedilen bölgelerden yapılan kitlesel göç, 25 Nisan 1940’da SSCB Sovnarkom’u ve CC VKP/b/ tarafından hayata geçirilen ve “Gürcistan SSC’de çay sanayiini, narenciye ziraatını ve yüksek kaliteli şarapçılığı geliştirecek daha ileri tedbirleri” öngören karardan sonra daha örgütlü ve planlı bir niteliğe bürünmüştür. Hiç kimsenin yerleştirilmemiş olmasına karşın kararda sadece Galski bölgesinden bahsedilmesi ilginçtir. Göç Dairesi’ni konu alan ve “göçle ilgili tedbirler” başlığını taşıyan bölümde 1940-1944 arasındaki dönemde narenciye ve çay yetiştirilecek toprakların işlenmesine ilişkin somut bilgiler yer almıştır. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için toplam 126.770 ruble tahsis edilmiştir. Abhazya Cumhuriyeti Devlet Planlama Komitesi’nin hükümete verdiği raporda, Gürcü halkının sevgili evladı L.P. Beria yoldaşın girişimiyle Gürcistan’ın fakir bölgelerinden binlerce ailenin Abhazya’ya göç ederek asırlar boyunca ihmal edilmiş geniş arazileri işlemeye koyuldukları belirtilmiştir. Gürcistan SSC’nin yoksul ve kalabalık bölgelerinden göç eden 1.650 aile, on bin yeni devlet çiftliğine yerleştirilmiş, 1944 sonuna kadar da 5.404 ailenin daha iskan edilmesi öngörülmüştür. Üç yıl boyunca göç eden ailelerin sayısı 2120’yi, göçmenlerin sayısı ise 10.600’ü bulmuştur. 1939-1940 yıllarında göç politikasının masrafı 32.2 milyon ruble, yeni kurulan devlet çiftliklerinin modern teçhizatla donatılması da 5.5 milyon ruble tutmuştur. Abhazya Yüksek Sovyeti’nin Temmuz 1940 tarihli oturumunda Gagra, Gudauta ve Oçamçıra bölge icra komitelerinin başkanları, konuşmalarında özellikle 1937′ de Beria tarafından başlatılan göç politikasında elde edilen “önemli başarıları” özellikle vurgulamıştır.

Abhazya Sovnarkom Başkanı K. Chickinadze, cumhuriyette Sovyet yönetiminin kurulmasının 20. yılının kutlandığı Abhazya Yüksek Sovyeti yıllık oturumunda yaptığı konuşmada göç politikası ile ilgili olarak şunları söylemiştir:

“Abhazya’daki Sovyet iktidarın en mühim başarılarından biri Beria yoldaşın doğrudan yönetimi altında, Gürcistan’ın aşırı kalabalık bölgelerindeki çiftçilerin Abhazya’ya yerleştirilerek, Abhazya’nın asırlarca tahrip ve ihmal edilmiş topraklarının işlenmesidir.”

İskan Politikasına Yalan Gerekçe

İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile SSCB Sovnarkom’u 25 Temmuz 1941 tarihli kararında “özel emre kadar göçmenlerin ve yerleşecekleri toprakların seçiminin durdurulmasını” önerdiler. Ancak Abhazya Sovnarkom’u (K. Chichinadze, M. Bauamia vs.) bu karar Moskova’dan tebliğ edilmemiş gibi davranarak göç politikasını sürdürmüşlerdir. Abhazya Sovnarkom’u ve Abhazya Bölgesel Komitesi’nin yukarıda bahsedilen kararı temel alarak, 1941 sonunda çıkardıkları ortak kanun şöyledir:
“Yeni devlet çiftliklerinde evlerin inşası durdurulmalıdır. Abhazya’da yeni kolhozların (tarım üretim kooperatifi)  ihtiyacı ile ilgilenen inşaat bürosu 10 Aralık 1941’den itibaren feshedilmelidir.” Ancak Abhazya Hükümeti aynı politikayı İkinci Dünya Savaşı boyunca sürdürmüştür.

Narkomzem Hükümet Komisyonu ve Gürcistan Sovnarkom’u Göç Dairesi Hükümet Komisyonu’nun Abhazya topraklarının üçte ikisinin dağlarla kaplı olduğunu “dikkate almadığı” belirtilmelidir. Çok geniş boş ve bakir toprakların hikayesi, şovenist yöneticiler tarafından Abhazya’ya göçmen iskan etmek için uydurulmuştur.

Gürcistan Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Daire Şefi G. Naısia, göç politikası sonuçları ile ilgili raporunda “yerleşime açılan bazı toprakların tarıma elverişsiz olduğunu” itiraf etmiştir.

Sebepsiz değildir; bazı göçmenler Abhazya’da iskan ettirildikleri yerlerden kaçmışlardı. Bazı Gürcü çiftçiler kaba kuvvetle ve silah zoruyla iskan edilmeye zorlanmışlardır. Gürcistan Sovnarkom’u 29 Nisan 1942’de “Abhazya Muhtar Cumhuriyeti’ne 1942 yılındaki tarımsal göç tedbirleri” meselesini yeniden gözden geçirmiştir. Bu önlemler 15.105 ruble tutmuştur.

1942 Yılında Gürcistan’ın çeşitli bölgelerinden Abhazya’ya yerleştirilen 526 ailenin devlete maliyeti 43.954 rubledir. Göçmenlerin 1942’de Oçamçıra bölgesinde Beslakhuba, Kochara ve Kutol’a, Gudauta bölgesinde Zvandripsh, Arsaul, Kutanyrkhua ve Bambora köylerine yerleşmeleri öngörülmüştür. Göçmenler için oluşturulan devlet çiftliklerinin günlük hayattaki kültürel ve ekonomik problemleri sürekli olarak Cumhuriyet Sovyeti ve Parti organlarının katı denetimi altında tutulmuştur.

Sovnarkom ve Abhazya Parti Bölge Komite Bürosu 28 Ocak 1942’de yeni kurulan devlet çiftliklerinde bahar, Ekim kampanyası için yapılacak hazırlıkları görüşmüşlerdir. Ancak çiftçilerin çoğunun ekim zamanı için hazırlıklara başlamadıkları, tarımsal kadroların yeterli insan gücüne sahip olmadıkları görülmüştür. Bunların yanısıra, yerli Abhaz nüfusu tarafından göçmenlere verilen büyükbaş hayvanların büyük çoğunluğu tarlaları sürmek için kullanılmış, bunun haricinde kalanlar ise açlıktan ölmüşlerdir. Abhazya Narkomzem’inden, Gudauta ve Oçamçıra Bölgesel Yürütme Komitesi’nden en kısa zamanda çiftlikleri için yeni ekin alanları garantilemeleri, yerel traktör ve Tarımsal Donatım İstasyonları’nın Direktörleri ve Siyasi Bölüm Şefleri’nden merkezi plan doğrultusunda ekim kampanyası için acilen traktör ve mekanize destek tahsis etmeleri istenmiştir. 1944 yılı ortasına kadar Abhazya’ya göçün geçici olarak durdurulduğu bir dönem yaşanmıştır. Ancak Gürcistan Cumhuriyeti Sovnarkom’u 14 Haziran 1944’de “Abhazya Muhtar SSC’de 1944 yılı için tarımsal göç planı” başlığını taşıyan yeni kararlar alındıktan sonra Abhazya Cumhuriyeti Sovnarkom’u da 29 Ağustos 1944’de muadil “Abhazya Muhtar Cumhuriyeti’nde 1944 yılı için göç tedbirleri planı” kararını çıkardı. Daha önce bahsedildiği gibi sonraki yıllarda göçmenler için devlet çiftlikleri eşsiz ormanlar kesilerek ve masraflar Cumhuriyet bütçesinden karşılanarak kurulmuştur. Abhazya Muhtar Cumhuriyeti bu amaçlar için 1944 yılında 7.639 ruble ayırmıştır. Evlerin yapımı 1.800 ruble, tamiri 1.160 ruble, 1945 yılı için inşaat malzemeleri hazırlığı 2.500 ruble tutmuştur. Göçmenlerin yerleşim merkezlerine işgücü ve ulaşım vasıtalarını temin etmek görevleri Gudauta ve Oçamçıra Bölge Yürütme Komiteleri’ne verilmiştir. Savaş sonrasında, özellikle 1950’li yılların başında, o zamana kadar çok sayıda Gürcü çiftçinin zaten Abhazya’ya göç etmiş olmasına rağmen göç politikası daha fazla hızlandırılmıştır. 1946 yılı planı 300, 1950 yılı planı ise 900 evin kurulmasını gerektirmiştir. 1946 yılında göçmenler için açtığı devlet çiftliği kurulmuş, bu sayı 1951’de 10’a, 1935-1955 arasında da 25’e çıkmıştır. Abhazya’ya yerleştirilen Gürcü göçmenlerin kayıt altına alınan sayıları da ilginçtir. Eksik bilgiler içeren bir belgede yer alan bilgilere göre devlet çiftliklerinin kurulmaya başlandığı 1937’den 1950 başlarına kadar 2.210 ev inşa edilmiş, 2.443 göçmen gürcü Abhazya’ya yerleştirilmiştir. 1953 istatistiklerine göre inşaatların başlamasından itibaren “Abkbazpereselenstroy” toplam 124.968 m2 üzerine 3.378 ev yapmıştır. Mevcut diğer istatistik verileri ne yazık ki göçmenlerin sayısı ile ilgili doğru bilgileri vermemektedir.

Göçmenlerin sayısı ile ilgili tahminler ancak 1939 ve 1959’da tüm cumhuriyette yapılan nüfus sayımlarından yapılabilmektedir. Bu yıllar boyunca tüm halkın da bildiği gibi Abhazya’daki Gürcü nüfusu 66.000’e ulaşmıştır. Önceleri Gürcü göçmen kolhozları Abhaz köylerinin dışına ve işlenebilir topraklar üzerine kurulurken, sonraları köylerin içine taşınmış ve Abhaz nüfusu azınlığa düşürülmüştür. Göçmenlerin toplu yerleşimleri ve yerel halkın (Abhazların) bazı köyler ile Cumhuriyet genelinde azınlığa düşürülmesi Abhazya’da yürütülen kasıtlı göç politikasını kanıtlarıdır.

Sohum, Gagra ve Gulrıpş bölgelerinden Rum, Alman, Türk ve diğer ulusal azınlıklar sürülerek yerlerine Batı Gürcistan’dan zor kullanılarak getirilen binlerce Gürcü ailesinin yerleştirilmesi asimilasyon sürecini daha da hızlandırılmıştır.

Abhazya’ya zor kullanıma dayalı yaptırılan bu göç, etnik Gürcüler için de olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Meşhur Gürcü etnografı A. Z. Robakidze, Svanların Abhazya’ya, Kevsurların da düzlük Kartli’ye gitmeleri gibi geçmişte yapay göçlerin yaşandığını kaydetmiştir. Yaşamın doğal sürecini aksatan bu değişiklikler radikal ekonomik dönüşümlere, göçmenlerin gelenek ve yaşam biçimlerinin farklılaşmasına yol açarak etnik kimliklerini yitirmelerine, hatta daha ileri durumlarda yeni yerleşim bölgelerinin yerel hastalıklarına bağışık olmadıklarından dolayı hastalık ve ölüm ihtimalini artırmıştır.

Abhaz İzlerini Silme Operasyonu

Abhazya’daki şehir ve yerleşim merkezlerinin isimlerinin değiştirilmesine 1936’da başlanmış, 1947’de ise planlı bir hâl almıştır. Mart 1947’de Abhazya Yüksek Sovyeti Prezidyum’u altında ve M. L. Khastba başkanlığında resmi sıfat taşıyan “şehir ve yerleşim birimlerinin isimlerinin kaydedilmesi komisyonu” kurulmuştur. 1948 ile 1952 arasında 150’den fazla şehir ve yerleşim merkezinin adı değiştirilmiştir. Sadece coğrafi isimler değil, cadde, meydan, tren istasyonu, ortaokul ve liselerin hatta öğrencilerin adları değiştirilmiştir.

Abhazya Muhtar Cumhuriyeti eski Başbakanı M. Delba 21. Parti Bölgesel Toplantısı’nda Mayıs 1953’de yaptığı konuşmada bu noktaya temas ederek şunları söylemiştir:

“Maceracı Mgeladze, biz Parti Bölgesel Komitesi’nden muhalefetle karşılaşmadan serbestçe davranışlarını sürdürmüştür. Eski Abhaz ve Rus yerleşim bölgelerinin isimleri Mgeledze’nin istek ve baskıları karşısında hiçbir haklı sebebe dayanmaksızın çarpıtılmış ve değiştirilmiştir.”

Gürcistan eski Başbakanı V.M. Bakradze, Mayıs 1953’deki aynı Parti Konferansında itiraf niteliğinde sözler söyleyerek “Abhazya’da çok sayıda kanun dışı uygulama yapılmıştır. İnsan Sovyet kanunlarından kaynaklanan bu çarpıtmaları dinlemeye bile katlanamıyor. Abhazya’da ekonomik ve kültürel hayatta, uygun olmayan pek çok icraat yapılmıştır” demiştir. Abhaz alfabesi yasaklanmış, Abhaz okulları kapatılmış, Abhaz dili eğitimden kaldırılmış ve yerlerine Gürcü kültürü ikame edilmiştir.

Alfabetik Asimilasyon

Abhazya’da Mayıs 1937’de yapılan Parti Bölgesel Konferansında yeni alfabeye geçiş önerilmiştir. Yeni bir alfabenin yaratılmasını savunanlar görüşlerinde ısrar ederken aynı zamanda Uslar alfabesinin “içeriğinin Ruslaştırmaya dayandığını ispata” çalışmışlardır. Delba, makalesinde “19. asrın sonlarında Çar yönetiminin General ve Bürokratları tarafından yaratılan ve Ruslaştırma amacı güden Abhazca Alfabe, Abhaz halkı tarafından hiçbir zaman benimsenerek kullanılmamıştır.” demiştir. Abhaz okullarının “reorganizasyonu” çalışmalarında aktif rol oynayan aynı şahıs daha sonra şöyle konuşmuştur: “Bu alfabe Abhaz okullarında dilin Gürcüce’ye dönüşmesinde çok olumlu rol oynamıştır.”

Gelişmeler bu akımın savunucularının gerçek niyetini ortaya çıkarmıştır. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması alfabenin değişmesi fikrinin pratiğe geçirilmesine engel olmuştur. Fikir 1944’de tekrar gerçekleşme noktasına yaklaşmıştır. Abhaz bilim insanı ve profesörleri A. Margania, B. Katsia, K. Geris, S. Ashvenba ve M. Buava’dan oluşan bir grup, Abhazya Parti Bölge Komitesi’ne davet edilmişlerdir. Bu komitede kendilerinden Abhaz okullarında eğitim dilinin Gürcüce olması için bir hazırlık çalışması yapmaları istenmiştir. Abhaz bilim insanlarının önerileri ve fikirleri 1944’ün ikinci yarısında Abhazya Parti Bölgesel Komitesi’ne aynı zamanda sunulmuştur. İki çalışma da birbirinin tekrarı olduğu için aynı kaynaktan dikte ettirildikleri çok bellidir. Neydi bu parlak fikirler? Sovyet iktidarının ilk günlerinden itibaren Abhaz okullarında uygulanmaya başlanan eğitim sisteminin ulusal kültürün gelişmesini engellediğini ispat etmeye çalışmışlardır.

“Bütün milletlerin babasından” esinlenen yazarlardan birisi “Abhaz kültürü kendisinden çok üstün olan Gürcü kültüründen çok etkilenmiş ve sayesinde zenginleşmiştir.” demiştir.

Bu sebeple Abhaz okullarında Gürcü dilinde eğitime geçilmesini “zamanı çoktan geçmiş bir mesele” olarak değerlendirmişlerdir. Abhazya Bölgesel Komitesi Bürosu 9 Ocak 1945’de bu fikir ve önerileri değerlendirerek M. Delba (Başkan), S. Sigua, Sh. Khubutia, I.Tuscadze ve A.Chochua’dan oluşan bir komisyon kurmuştur. Komisyon “Abhazya’daki okulların eğitim kalitesini yükseltmek” amacıyla bir strateji planlamakla görevlendirilmiştir. Komisyon, 12 Mart 1945’de “eğitim kalitesini yükseltmek” ile ilgili projelerini sunmuştur. Komisyon raporunun son bölümünde şunlar yazılmıştır:

“Abhaz halkının çoğunluğunun Gürcüce konuştuğu gerçeği, Abhaz ve Gürcü halkları için tek alfabeye, eğitim dilinde Gürcüce’ye geçilmesinin gereğini ortaya koymuştur.”

Rapor şöyle devam etmektedir: “Eğitim sisteminde Gürcü diline geçilmesi, Abhaz halkının kültürel gelişmesinde çok olumlu bir rol oynayacaktır.”

Abhazya Parti Bölgesel Komite Bürosu 13 Mart 1945’de şu kararı almıştır:

“Abhazya Muhtar Cumhuriyeti’ndeki ortaokulların eğitim kalitesini yükseltmeyi hedefleyen strateji, Abhaz aydınlarının, öğrencilerin ve ebeveynlerin arzularını dikkate alarak mevcut eğitim sistemi terkedilmektedir.” Abhazya Parti Bölgesel Komite Sekreteri A. Mgeladze bu kararı Gürcistan Komünist Partisi Merkez Komitesi’ne göndermesinin yanısıra Gürcistan Komünist Partisi Merkez Komite Sekreteri K. Charguiani’ye reorganize edilmiş Abhaz okullarının yeterli sayıda öğretmenden mahrum olduğunu söylemeye karar vermiş ve bu sebebe dayanarak Gagra, Gudauta, Oçamçıra ve Gal’da yeni pedagoji enstitüleri açılması için başvurduğunu dile getirmiştir. Sonuçta bu tip pedagoji enstitüleri açılmıştır. Profesör kadroları ve öğrenci kontenjanı tamamen batı Gürcistan kökenliler tarafından doldurulmuştur. Bu karar Abhazya’nın demografik yapısında da değişikliğe sebep olmuştur.

25 Şubat 1947’de genç Abhaz bilim insanları G. A. Dzidzaria, B.V. Shinkuba ve K.S. Shakryl tarafından VKP Merkez Komitesi’ne hitaben kaleme alınan bir mektupta “Abhazya’da ulusal politikanın çarpıtılması” açıkça ele alınmıştır. Hemen akabinde mektubu yazan bilim insanları ve imza sahipleri “burjuva milliyetçileri” ve “faşist” ilan edilmişlerdir.

O dönemde Birinci Sekreter Eduard A. Şevardnadze Gürcistan Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin 27 Haziran 1978 tarihinde 11. oturumunda yaptığı konuşmada 1930-1950 arasındaki stratejik olaylara değinerek şunları söylemiştir:

“Geçmişte Abhaz halkının maruz bırakıldığı şovenist uygulamaların adını koyalım ve tereddütsüz kabul edelim. Bu politika hem Gürcü hem de Abhaz halkının çıkarlarına aykırı olmuştur.”

Asimilasyona Dair İtiraflar

Abhazya'ya Uygulanan Zorunlu Göç ve İskan Politikaları
Solda Stalin, Sağında ise Beria.

Stalin’in ölümünden ve Beria’nın idamından sonra Abhazya’daki amansız asimilasyoncu politika geçici olarak durmuştur. Herkesin bildiği gibi Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. kongresi Stalin’in maskesini düşürmüş ve acımasız politikalarının bitişini simgelemiştir. Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi Temmuz 1956’da Cumhuriyetteki ulusal politikaların en belirgin çarpıtmalarını dile getiren “Gürcistan Komünist Partisi Merkez Komitesi çalışmalarının hataları” başlıklı kararı çıkarmıştır.

Kararda şu ifadeler yer almıştır:

“Abhazya ve Osetya’da Gürcü, Abhaz, Ermeni ve Oset halkları arasında yapay düşmanlık tohumları atılmış; Abhaz, Ermeni ve Oset kültürleri kasten yok edilmeye çalışılmış, bu halklara karşı kuvvete dayalı asimilasyoncu politika uygulanmıştır.” Kararda doğru bir tespit yapılarak Gürcistan Komünist Parti Merkez Komitesi’nin tarihten ders almadığı ve Beria’nın asimilasyoncu politikalarının sonuçlarının ortadan kaldırılmadığı belirtilmiştir. Gürcistan Komünist Partisi Merkez Komitesi oturumunda karar onaylanmış ve şöyle denilmiştir: “Beria ve suç ortakları açıklandıktan sonra Leninist ulusal politikanın geçmişteki çarpıtmalarına karşı acil önlemler alınmış olmasına rağmen engellemelerle karşılaştığından dolayı yavaş uygulanmıştır. Bu durum özellikle parti çizgisinin düzeltilmesinde ve yüksek mevkilere Gürcü olmayan unsurların atanmasında görülmüştür.”

İlginizi çekebilir: Abhazya’da Stalin-Beria Terörü, 1936-1953

Meşhur Abhaz tarihçiler Z.V. Anchabadze ve G.A. Dzidzaria 1972’de şöyle yazmışlardır: “Beria ve suç ortakları Leninist ulusal politikayı açık seçik tahrif etmişlerdir. Abhaz halkının ulusal gelişimini engellemişler, Abhaz-Gürcü kardeşliğini bozmaya çalışmışlardır. Abhaz okulları kapatılmış, diğer yasadışı politikalar uygulanmış, Abhaz kültürü yok edilmeye gayret edilmiş ve kuvvete dayalı asimilasyon uygulanmıştır. Abhaz tarihi de şovenist amaçlarla çarpıtılmıştır. En iyi siyasetçiler, edebiyatçılar, sanatçılar ve diğer aydın unsurlar ortadan kaldırılmıştır.”

Gürcistan Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin yeni önderleri ve Abhaz okulları tarafından desteklenen Abhazya Parti ve Sovyet organları 1950’lerin ikinci yarısında ulusal politikanın maruz bırakıldığı çarpıtmaları düzeltmişlerdir. Ne yazık ki 20. Parti Kongresi’nde başlatılan bu doğru süreç devam ettirilmemiştir. Gürcü liderliği Abhaz halkının ulusal haklarını gözardı etmiştir ve gözardı etmeyi sürdürmektedir. Bu sürece tepki olarak 1957, 1965, 1967, 1978 ve 1989 yıllarında Abhazya’da ulusal nitelikte başkaldırılar meydana gelmiştir. Abhazların kendi kaderini belirleme hakkı (self determinasyon) dahil olmak üzere meşru haklarının restore edilmesine yönelik haklı talepleri Gürcistan üst makamlarınca milliyetçilik ve ayrılıkçılık ilanı olarak yorumlanmıştır. Sovyetler Birliği’nde ulusal adaletin ihya edilmesine ilişkin ciddi bir program Akademisyen A.D. Sakharov tarafından sunulmuştur. Sakharov’un programında şunlar söylenmiştir:

“Sömürgeci yapıyı tamamen ortadan kaldırarak işe başlamalıyız. Ulusal problem ancak bu şekilde küçük imparatorluklarda yeni Birlik Cumhuriyetleri’nde halledilebilir. Abhazya, Osetya ve başka ulusal birimleri içeren Gürcistan’ı ele alalım. Eğer Gürcistan’da reformlar başlatıldığında Rusya Federasyonu’nda da paralel uygulamalar yapılmaz ve eski yapı korunursa bu durum büyük sıkıntılar yaratır. Bu sıkıntılar kaçınılmazdır ancak dönüşümler tüm ülke sathında konfederasyon esas alınarak yapılırsa aşılmaları herkes için daha kolay olur. Ana prensip herkesi kapsar ve herkes tarafından anlaşılırsa sonuçta herkes için adil olacaktır. Özgürlüğü hedefleyen büyük bir halk büyük ve küçük her milletin aynı hakka sahip olduğu gerçeğini kabul etmelidir.”


Not: Bu makale Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi’nin hazırladığı Belgelerin Işığında Abhazya adlı bir çalışmadan derlenmiştir. Fehim Taştekin

Instagram hesabımız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir